Tabii ki sadece yeni model akıllı telefonlar değil, birçok farklı elektronik cihaz aynı kirliliğe ve israfa neden olabiliyor. Yeni ve üst modeli çıkan her cihaz, hayat kalitemizi bir kat daha yükseltiyor. Peki bu arada kullanılmayan, eski cihazlara ne oluyor? Nerede toplanıyorlar? Geri dönüşüm süreçleri ne şekilde işliyor?
ELEKTRONİK ÇÖP NEDİR
En genel anlamıyla elektronik çöp, elektrik ile çalışan bütün (kullanılmayan veya çalışır durumda olmayan) cihazlardır. Yani sadece akıllı telefonlar döneminde ortaya çıkan bir tabir değildir.
Ancak özellikle bilgisayarların hayatımıza girmesiyle giderek artan teknolojik atıklar, akıllı telefon dönemiyle zirve yapmış durumda. Bu noktada teknoloji endüstrisi çamaşır makinelerinden buzdolaplarına, akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara kadar birçok farklı ürün ile yıllık 50 milyon tona ulaşan elektronik atıklar üretmektedir.
ELEKTRONİK ÇÖPLERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ GELECEĞİN SEKTÖRÜ OLABİLİR
Elektronik çöplerin barındırdığı ve geri dönüştürülmeye müsait bazı maddeler, bu çöplerin aslında “çöp” olmadığını gösterir.
Örneğin birçok elektronik cihazdan elde edilebilecek bakır, tekrar kullanılacak şekilde dönüştürülüp satılabilmektedir. Bununla birlikte özellikle akıllı telefonların işlemcilerinde ve diğer parçalarında geri dönüşüme müsait birçok metal bulunmaktadır. Bu atıkların milyon tonlarla ifade edildiğini düşünürsek, elde edilecek geri dönüşüm ve sonrasındaki satış gelirlerini hesaplamak çok da zor değil.
ELEKTRONİK ÇÖPLER NEREYE GİDİYOR
Mevcut durumda elektronik çöplerin nihai durağı Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki gelişmekte olan ülkeler oluyor. Dünya’nın ürettiği elektronik çöplerin yaklaşık 80%’si, bu ülkelerde toplanıyor.
Çöplerin bu yolculukları kimi zaman yasal yollarla olurken, birçok durumda illegal ticaret faaliyelerinin söz konusu olduğu biliniyor. Öyle ki Birleşmiş Milletler Çevre Örgütü’nün raporlarına göre dünya üzerindeki elektronik çöp ticaretinin 90%’si yasa dışı yollardan gerçekleşiyor. Yasa dışı ticaretin bu denli yüksek oranlarda olmasının sebebi ise ilginç.
Gelişmekte olan ülkelere girişi yapılan elektronik atıkların, resmi evraklarda “ikinci el bağışlar” şeklinde gösterilmesi nedeniyle atıklara uygulanan bürokratik işlemlere tabi olmuyorlar.
ELEKTRONİK ATIKLARIN GERİ DÖNÜŞÜMÜ
Yukarıda bahsi geçen yasa dışı ticaretin yarattığı problem vergi kaçırmak ve haksız kazanç elde etmekten çok daha ciddi. Zira yasa dışı yolla ticareti yapılan atıkların yine yasa dışı yollarla geri dönüşüm işlemlerine maruz kaldıkları biliniyor. Bu da her geçen gün çevre kirliliğinin büyümesine yol açıyor.
Çevreye zarar vermeden yapılacak geri dönüşüm işlemleri oldukça maliyetli olduğu için gelişmemiş ülkelerde tercih edilen yöntemler idealin çok uzağında. Çevreye zararı olan bu tür uygulamaların sonucunda insan sağlığının olumsuz etkilenmemesi de kaçınılmaz oluyor. Ancak bu tehlikelere rağmen, hayatlarını idame ettirmeye çalışan yüzbinlerce kişi bu işi yapmaya devam ediyor. Sektörde işçi konumunda olan kişiler, kirlilikten doğrudan etkilenme tehlikesine rağmen işi yapmaya devam etmek zorunda kalıyor. Cilt kanserinden solunum hastalıklarına kadar birçok hastalık, sektördeki işçileri her gün pençesine alıyor.
Bununla birlikte, elektronik atıkların dönüştürüldüğü bu tesislerin doğaya verdikleri zarar aslında bütün insanlığı tehdit ediyor. Ağır metal karışmış sular, kanserojen maddelerin sızdığı toprak ve sürekli olarak kirlenen atmosfer…
Elektronik atıkların her geçen gün devasa boyutlarda arttığı bir dünyanın önümüzdeki 50 – 100 yıl içerisinde ne durumda olabileceğini düşünmek gerçekten ürkütücü. Zira şu an için bu konuda atılan ciddi adımlar yok. Buna karşın atıkların sayısı durmaksızın artıyor. Öyle görünüyor ki, gelecek nesillerin en büyük dertlerinden biri bizden kalanlarla birlikte bu teknolojik atıkların güvenli şekilde geri dönüştürülmesi veya yok edilmesi olacak.
0 Yorum