Ankarada kar yağıyor
Kartopu savaşları haricinde Putperestler sokağa çıkıyor, şaka tabi!..Heykel Sanatıyla ilgilenen her evden en az bir-iki heykeltraş hemen en yakın yerde, evin, olmadı mahallelinin göreceği şekilde başlıyor heykel sanatını “adam” figürleriyle icra etmeye…
Adamlık diye bir konsept pek zayıfladı.
Lakin yurdumda her şey yoğun bir dejenerasyona kapılıp gittiğinden bu kapı önünde icra edilen sanata da yansımaz olur mu?Evet herkes Kardanadam yapmaya devam ediyor.Belki bilinç altında “adama” duyulan özlem baskın geliyor ve devam ediyorlar.İstisnalar da yok değil tabi…
Ne yapsak da hem sanat olsun hem de protest olsun?
Bunca aymazlağa bunca şirazeden çıkmışlığa ne denir? Esas ve asli olarak sorunlarını çözme yoluna gitmek yerine en yakındakilerine zarar verecek kadar yaygın bir erkek egemenliğiyle ortalık eşekten geçilmezken bir eşek adam yapmak şart oldu.
Plastik Sanatların her dalıyla ilgilendim.Halen de bir çok projem var. En naiflerinden birisi bu oldu. Sadece bir gündüz direndi, gece Vandallarca saldırıya uğradı.Üretmek, yapmak, geliştirmek ve yaratmak yerine yıkıcılığı ve şiddeti benimseyip geriye asılan ruh hali metrekareye kardan çok düşer oldu ki bizim bahçede nasibini almasın!
Bir eşek bu kadar mı tatlı olur?
Asistanım oğlumla başladık kar toplamaya.Önce kaidesini hazırladık sıkıca ve üzerine çalışacağımız büst bölümünü oturttuk. Kar işlemek için kendini ellerimize bıraktığında zaten ortaya çıkacak olanın neşeli bir şey olacağı belliydi. Onu yontmak için bazen sadece elleriniz, bir tarak bir kaşık ya da evdeki meyve bıçağı yetiyor. Ve oradaki çam ağacı ve diğer ağaçların yaprakları da bize çok hoş yan malzemeler oldular.
EşekBizi Mahcup Etti!
Biz yapıp bitirdiğimizde figürün bize dil çıkardığını görmemiz bizi epey şaşırttı:) Lakin durumu eserimizle hasbihal ettiğimizde anlamamız çok sürmedi.“Ben doğayı kirletmem.Kendi türümü öldürmem, hele yavrularımın annesini asla!Yalan konuşmam, çalmam.Kimseyi sömürmem.Kendimi de sömürtmem de bunu zorla yapıyorsunuz bakalım nereye kadar!Şimdi beni kime örnek göstermeye kalkıyorsunuz, Dümbükler!” dedi.
Boynuna sarılıp ağlamışım.Oğluma dönüp “Yürü gidelim Eşşoğlueşşek! Dedim”.Gözüme şöyle bir baktı, gururla mı utanarak mı yoksa kızgın mıydı tam anlayamadım…”Gidelim baba…Elimize Sağlık…”
Bülent Han-Ankara -2019(Eşekadam Karheykel 2015)
0 Yorum